18 Nisan 2013 Perşembe

Tahtadan yapılmış bir uzun kutu, baş tarafı geniş, ayak ucu dar, çakanlar bilir ki bu boş tabutu, bir gün kendileri dolduracaklar. NFK
Ne demiş Tom Robbins: Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne önemi var?
Her söylenen söz, her gösterilen tavır, içinden çıktığı bir kalbin elbisesini giyinmiş olurdu, ama bu derece göze çarpan bir kıyafet de sankı gösteriş olmaz mıydı?
Gece; iç seslerin konuşmayı en çok sevdiği zaman dilimi, yalnızlığın gövde gösterisi...
Allah, ızdırabını çektirmediği şeyin, nimetini vermez! N.F.K.
İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece . .Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun. [Mehmet Akif Ersoy]
Eğer, ilerde bir gün “keşke” demek istemiyorsan, 3 şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını. [Yunus Emre]
Sustum ! Birikti yanaklarıma alfabe... Ya İlahi ya Rab sükutumu en güzel duam eyle !! [N.F.K.]
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar; 
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr, 
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr, 
Gölgemin peşinden yürür giderim. [N.F.K.]
Ne yaparsan yap, aklın hep seçemediğinde kalır. Ve olmasını istediğin bir şey ancak ondan vazgeçince gerçekleşir. [Paulo Coelho]
Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka birşey değildir. Bir kerecik bile olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı, sonsuz sayıda başka hakikatlerinde var olduğunu fark eder. [ Galileo Galilei ]
Mutluyum... Çünkü; yol yakınken dönüşlerim var. Huzuruma şaşırmayın...! 
Çünkü yarı yolda duranlardan koşar adım gitmişliğim var. 
Kızmayın aşktan caymışlığıma, benim karşıdan tanımama gibi bir özrüm var. 
Gelsin hayat bildiği gibi, elinde ne varsa hayata dair, ötesi hiçbir şey yada vesair... 
Hani demiş ya şair, ''Mutluluğu sende bulan senindir'' gerisi misafir...
Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan! Zîra gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan... {Mevlana}
Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi, güneş bile yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen benliğini yakıver. {Mevlana}